23 Aralık 2015 Çarşamba

Şifacı || Antti Tuomainen

2011 En İyi Fin Polisiye Roman Ödülü

"Yılın en iyi on polisiye romanından biri" Crime Fiction Lover

26 ülkede yayınlandı

Ülkenin en ünlü ve en zengin ailelerinin nasıl birden ortadan kaybolduğuyla ilgili bir haber üzerinde çalışan gazeteci Johanna, kimsenin aklına bile gelmeyecek bir planı devreye sokmak üzere olan bir adamın, ya da herkesin bildiği ismiyle Şifacı'nın kara listesinde artık ilk sıradadır.

Johanna kaybolalı 24 saat olmuştur. Kocası Tapani'ye bıraktığı son şey ise yanlışlıkla kaydettiği bir telefon görüşmesidir. Dünyanın unuttuğu bir şair olan Tapani, Noel'den iki gün önce hayatın cehenneme döndüğü, metro tünellerinin sele kapıldığı, terk edilmiş araçların sokaklarda alevler içinde kaldığı Helsinki'de hem hayatta kalmaya çalışan çok az insandan biri olacak, hem de umutsuzca kaybettiği karısının izlerini kendisine bırakılan ipuçlarıyla arayacaktı.

"Sade bir dille yazılmış, bir o kadar şaşırtmacalı ve beklenmedik bir anda yumruk kadar sert. Daha önce okuduklarınıza hiç benzemiyor."
-The Sunday Telegraph, (İngiltere)-

"Tuomainen'in konuyla bütünleşmiş eşsiz üslubu önemli bir soruyla zihninizi kurcalıyor: Kanun ve düzen yerle bir olduğunda umut ışığını nerede arardınız?"
-Financial Times, (İngiltere)-

"Her sayfada kan kokusu almanıza neden olacak nefes kesici bir gerilim. Son sayfaya gelmeden gözlerinize uyku girmeyecek."
-Turun Sanomat, (Finlandiya)-

"Kıyameti andıran bir zaman diliminde derine gömülü sırların birer birer ortaya çıktığı bu kitap, size her anını ürpertiyle hatırlayacağınız bir okuma deneyimi sunuyor. 2011 yılının en iyi cinayet romanı seçilse de şiirsel-politik bir kisveye bürünmüş bir psikolojik gerilim romanı."
-Berlingske, (Danimarka)-

"Karanlık bir atmosfer ve hiç bitmeyen bir yağmurun hakim olduğu mükemmel bir gerilim romanı."
-Le Courier de l'ouest, (Fransa)-

"İskandinav gerilim romanı okurlarına güzel haber! Toumainen En İyi Fin Polisiye Roman Ödülü aldı ve 26 ülkede yayınlandı. İyi bir romandan da bu beklenir."
-Library Journal, (Amerika)-

"Diyaloglar, karakterler ve olay örgüsü öyle iyi işlenmiş ki bir kez okumaya başladınız mı soluğu son sayfada alacaksınız."
-Neoluxor, (Czech Republic)-

"Antti Tuomainen cesaret isteyen bir konuyu zarif ve kusursuz bir üslupla işlemiş."
-Kurier, (Avusturya)-

"Antti Toumainen büyüleyici ve dehşet dolu bir gerilimi dedektif hikayesi ile bütünleştirerek ortaya başarılı bir iş çıkarıyor."
-Westdeutscher Zeitung, (Almanya)-
Sayfa Sayısı: 288 
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Koridor Yayıncılık
========================================================================


Şifacı, 2011'de en iyi fin polisiye roman ödülü almış bir kitap.
Kaybolan gazeteci karısını arayan şair bir kocanın kendi başına bulma çabalarını anlatıyor.
 Kaybolan aileler hakkında araştırma yapan Johanna'dan 24 saattir haber alamayan Tapani karısının kaçırıldığını düşünmektetir.
Helsinki'de neredeyse hayat durmuş durumda, binalar yıkık, metro sular altında, sokakta ki arabalar yanıyor, herkes şehri terk ediyor. Tapani ise Şifacı adında psikopatın karısını kaçırdığını düşünüyor.
 Ve bu adamın bir şekilde etrafta tanıdığı insanlarla geçmişi olduğunu öğreniyor. Tapani'ye karısını bulmasında en çok yardım eden ise yeni tanıştığı taksici Hamid.
Kitap sizi sıkmadan fazla kafanızı yormadan devam ediyor, bol bol kahve içen şair bir adam da gizemleri çözebilirmiş


15 Aralık 2015 Salı

Konuş Benimle || Laurie Halze Anderson

 
Partide polisleri arayıp çağırdığı için bütün arkadaşları tarafından dışlanan, liseye yeni başlamış bir kız... Kimseyle konuşmuyor, sorulduğunda sadece adını söylemek için ağzını açıyor: Melinda Sordino... Melinda'ya kimse neden böyle birşey yaptığını sormuyor, eve gelince annesini ve babasını bulamamıyor. Odasına kapanıyor.

Melindanın bir sırrı var, ama anlatamıyor, içine kapanıyor, yalnızlığı seçiyor, konuşmak istese bile konuşamıyor. Birşey söylemek isteyip söyleyemediği zaman dudaklarını ısırıp kanatıyor. Bu yüzden dudakları sürekli yara içinde, insanlar görüyor ama hasta olduğunu düşünüyor, kimse birşey sormuyor.

İlgisiz anne baba, Melinda'ya sırt çevirmiş arkadaşlar, O ŞEY'in geçmişte en iyi arkadaşı olan Rachel'la olması, ne istediği bilmeyen yeni arkadaşı Heather, ilgili bir sanat öğretmeni ve okuldaki bir dönemin sona ermesi... Güzel bir kitaptı, kadın olarak beni daha fazla etkiledi tabi. Kitabın başında yazara gelen mektuplardan alıntılar var, insan üzülüyor. Sonunda ise yazarın kitap hakkındaki röportajını ve cinsel saldırıya uğrayan birine yardım hakkında ip uçları var.

Kitabı okuyun, filminide izleyin. Hayatın içinden gerçeklere değinin...

13 Aralık 2015 Pazar

Osho || Kendinle Başla-Ben Kapıyım

Ezop bir masalında, nehir kenarında ki bir akrebin bir kaplumbağaya, “Lütfen beni nehrin diğer tarafına sırtında götür,” dediğini anlatır. Kaplumbağa, “saçmalama! Benim aptal olduğumu
mu sanıyorsun? Beni nehrin ortasında sokabilirsin ve bende boğulur ölürüm .” der. Akrep, ben aptal değilim ama sen öylesin çünkü en basit mantıktan bile anlamıyorsun. Ben Aristo’nun okulundanım, ben mantıkçıyım! Bu yüzden sana mantıktan küçük bir ders öğreteceğim. Eğer seni sokarsam ve sen boğulup ölürsen bende seninle birlikte ölürüm. Bu yüzden makul ol, mantıklı ol. Seni sokmayacağım –seni sokamam,” der.

Kaplumbağa biraz düşünür ve “Tamam! Makul görünüyor. Atla üstüme, gidelim. “ der. Ve tam nehrin ortasında akrep kaplumbağayı sokar. İkisi de batmaya başlarlar. Kaplumbağa ölmeden önce sorar, “Mantığına ne oldu? Çok mantıksız bir şey yaptın ve kendin bunun çok basit mantık olduğunu, bunu asla yapmayacağını söylemiştin. Ama yaptın! Ölmeden önce söyle. Ölmeden önce bir mantık sersi daha alayım.” Akrep, “Bunun mantıkla hiç alakası yok, bu sadece benim doğam. Onsuz olamam. Onun hakkında konuşabilirim ama onsuz olamam. Bunu gerçekten yapamam.” der.
Hem yapmaya hem de yapmamaya elverişli olmadığın şey senin doğanı gösterir.
<-Osho || Kendinle Başla-Ben Kapıyım || Sayfa:93-94->

12 Aralık 2015 Cumartesi

Kağıttan Kalpler || Courtney Walsh

“Tanrım, biraz yavaş ol,” dedi Sharon Harmon, nefes nefese kalarak.
“Çok özür dilerim. Hemen dışarı çıkmam gerekiyordu.”
Aynı zamanda yolda yürüyen birkaç kişiyi düşürmesi de gerekiyordu anlaşılan.
Sharon gözlüğünün üzerinden Abigail’a baktı. “Felaket yakışıklı. Tıpkı televizyon yıldızları gibi. Başkası kapmadan harekete geçsen iyi olur.”
Abigail kaşlarını çattı. ”Kim?”
“Senin binanı satın alan adam.” Sharon, hafifçe Abigail’ın omzuna vurdu. “Senin yaşındaki kızlar çok seçici olmamalı, biliyorsun.”
Abigail yüksek sesle homurdanarak kapıyı ittirdi ve kendini Wyatt ve –ne yazık ki- “felaket yakışıklı” diğer adamın tam karşısında buldu.
_______________________________________________________________________

Kitabın içi de dışı da bir harika, bayıldım. Teşekkürler Arkadya Kitap
_______________________________________________________________________

8 Aralık 2015 Salı

Kendinle Başla - Ben Kapıyım || Osho

Kendini düşümemek yoldur.
Kendini düşümemek gerçek ibadettir.
Kendini düşünmemek asıl teslimiyettir.
Bu yüzden sorun hep kendindedir.

<--Osho || Kendinle Başla-Ben Kapıyım || Sayfa:32-->

7 Aralık 2015 Pazartesi

Konuş Benimle || LAURIE HALSE ANDERSON


2 sene önce filmini seyretmiştim, başrolde Kristen Stewart oynuyor, gayette güzel oynamıştı, duruşundan bakışından etkilenmiştim, konunun bir bayan olarak beni ilgilendirmesi de ayrıca etkilemişti, tabi o zaman kitaptan uyarlandığını bilmiyordum.

Mailime gelen tanıtım bültenini okuyunca ilk önce tanıdık geldi sonra hatırladım.
Ben her zaman kitaptan okumanın daha güzel olduğuna inananlardanım, filmde kısa kesilen ve atlanılan bölümler ve düşüncelerin hep eksikliği olur ama kitapta bu hissi yaşamazsınız, duyguları sonuna kadar hissedersiniz. Şimdi bu kitap seyrettiğim eksik kalan bütün bölümleri tamamlayacak.

Kitabın kapak tasarımına bayıldım, sayfaları koruyan bir bölüm eklenerek mıknatıs ile desteklenmesi ise süper olmuş. Ayrıca içinde boş sayfaları olan, not defteri olarakta kullanabileceğim yayın kataloğunu da çok sevdim. Teşekkürler Go Kitap!

Sessiz Oda || Lori Schiller

"Burası tam olarak yeterli değil. Koltuktan uçamadım," dedi. Etrafına bakındı. " Eğer beni pencereye götürebilirsen sana uçabildiğimi gösterebilirim."
Buna inanıyordu. Bu konuda hiç bir şüphe yoktu, bunu gerçekten yapabildiğini sanıyordu. Eğer onu pencereye götürürsek elleri havada iki tarafına açılmış olarak yere çakılacaktı.
Ne diyeceğimizi bilemiyorduk, biz de konuyu değiştirdik ve sonra hastaneden ayrıldık. Ayrılırken sesi kulaklarımda çınlıyordu: "Uçabiliyorum baba, uçabiliyorum."

***
On yedi yaşındaki Lori Schiller birbirine bağlı zengin bir ailenin tek kızıydı. Altı yıl sonra ilk intihar girişiminde bulundu ve New York şehrinde kafasında ona eziyet eden sesler ve üzerinde yırtık pırtık kıyafetleriyle sokaklarda dolaştı. Lori Schiller artık bütünüyle olgunluğa ulaşmış bir şizofreni hastalığının tam ortasındaydı. Defalarca hastaneye yattı, rehabilitasyon merkezlerine sığındı, durumu kötüleşti, daha fazla intihar teşebbüsünde bulundu ve yorucu olan mutlak bir çaresizliğin içinde yaşadı. Ama kurtuldu.
Şimdi bu kişisel yaşam öyküsünde Lori bizi, kendine ait saklı dünyasından içeri alıyor, onu iyileştiren doktorları ve hastalığı süresince acı çeken ailesini de yanına alarak bu hastalıktan nasıl kurtulduğunu anlatıyor. Sürükleyici, yürek parçalayıcı ama kesinlikle yüceltici bir hikâye…
SESSİZ ODA akıl hastalığının yarattığı yıkıcı etkilere, sabrın ve cesaretin gücüne şahitlik eden mükemmel bir klasik.

***
"Lori ile şizofreninin derinliklerine yolculuk ettikten sonra, asla eskisi gibi olamayacaksınız."
Diane Sawyer

"İlk sayfasından itibaren Lori'nin hikâyesi sizi etkisi altına alacak ve üzecek…
Şizofreni hakkında okunulabilecek en iyi kitap."
Oakland Press

Lori Schiller bu kitabı yazarken tamamen kendi yaşadıkları olayları hatırladığı kadarı ile bibebir yazarak aktarmış.  Lori şizofreni başlangıcını, kabullenmeyişini, tedavilerini, arkadaşlarının, ailesinin, doktorlarının, onun hakkında ne düşündüklerini ve hastalığın sonuçlarını sırası ile ele alarak anlatmış.

Lori hastalığını kabul edene kadar birçok tedavi yöntemi deneyip birçok farklı ilaç kullanıyor. Bu süreç içinde Lorinin duygu ve düşüncelerini okuyorsunuz. Sadece Lori de değil annesi babası ve iki erkek kardeşinin onu nasıl gördüğü ve bu hastalık karşısında hangi duyguları hissettiklerini de öğrenmiş oluyorsunuz. Kitap daha çok günlük duyguları anlatıyor herhangi bir kurguya bağlı ilerlemiyor ama bir şizofreni hastasının nasıl yaşayıp neler hissettiğini merak ediyorsanız, okuyabilirsiniz. 

4 Aralık 2015 Cuma

Osho Kitapları || Hiç & Kendile Başla

 
 
Osho'yu tanıyan varmı? Hani şu meşhur sözlerini paylaşıpta altına "Osho" yazdığımız meşhur adam...
Diğer adı "Asi Ruh" 1931 de Hindistan'ın küçük bir eyaletinde doğmuş, okula gitmeyi hep reddetmiş. Kendisine dayatılanları değilde yaşayarak öğrendiklerini benimsemiş. Osho, din, felsefe, psikoloji, politika ve insanı ilgilendiren birçok alanda her türlü geleneği temelden sarsan yorumları ile tanınmaktadır.
İnsanın çok derin bir ruhsal temizlenme sürecinden geçmesi gerektiğini ileri sürerek dinamik meditasonu geliştirmiştir ve 1971 yılında ilk terapi grubunu kurmuştur.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, hesabı ile dolaştığı hiçbir ülke Osho'yu kabul etmemiştir ve 1990 yılında zehirlenerek öldüğü bilinmektedir.
Osho 'nun hiçbir kitabı kendi elinden çıkmamıştır, dinleyicilerinin anlattıkları ve ses kayıtları kullanılarak kitap haline getirilmiştir ve 30 'dan fazla dile çevrilmiştir. Bu güzel kitaplar için Ganj Yayıncılık 'a  çok teşekkür ederim.

1 Aralık 2015 Salı

Yeni Kitap || Tanıtım --> Kâğıttan Kalpler || Courtney Walsh

Eser Adı       : Kâğıttan Kalpler
Yazar            : Courtney Walsh
Özgün Adı   : Paper Hearts
Yayınevi       : Arkadya Yayınları
Barkod         : 9-789759998370
Etiket Fiyatı : 20.00 TL
Türü             : Roman
Çeviren        : Buse Barış
Editör           : Yasemin Büte
Baskı            : 1. Baskı
Kâğıt Bilgisi : Kitap Kâğıdı
Cilt               : Karton Kapak
Ebat              : 13,5 cm x 21 cm x 2,8cm
Ağırlık          : 400gr
Sayfa Sayısı   : 456
Baskı Tarihi   : Aralık 2015
Çıkış Tarihi   : 1 Aralık  

Belki de yok olan hayaliniz sizi mutluluğa götürecektir…

Otuz yaşına girmek üzereyseniz, tek dünyanız küçük bir kitabeviyse ve aşk denen o üç harfli sözcük sizde sadece acı bir tat bırakıyorsa, hazırlıklı olun, çünkü dünyanız daha da altüst olmak üzere…

Tıpkı Âşıklar Parkı kasabasının daimi bekârı Abigail Pressman’ın olduğu gibi. Hiç ummadığı bir şekilde eline geçen bir mektup zarfının içinden çıkanlar onu bir peri masalına sürükleyecektir. Bunlar gizemli bir çifte ait olan, üzerlerinde aşk sözcükleri yazan kâğıttan kalplerdir. Abigail, gerçekten hiçbir çıkar gözetmeksizin birbirlerini seven bu çiftin kim olduğunu öğrenmeye karar verir.

Ancak yeni dükkân sahibinin gelmesiyle birlikte kitabevinin kapatılması gerçeğiyle karşı karşıya kalınca tamamen hayal kırıklığına uğrar. Bir yandan notları yazan çifti bulmaya çalışan Abigail, aşka karşı duruşunu değiştirip hayallerine ve kalbine sahip çıkabilecek midir?