Ölüm
hiçbir ayrım gözetmiyordu ve onun tek çıkış yoluysa ölüm karşısında
durabilmekti.
Jack Tremont eşi ve
iki kızıyla birlikte kendisine musallat olan geçmişini geride bırakıp yeni bir
yaşam kurma düşüncesiyle sakin bir kasabaya yerleşir. Fakat çok geçmeden Jack
kendisini geçmişinden çok daha karanlık, aldatıcı ve doğaüstü bir kâbusun
içinde bulur. Fırtınalı bir gecede karşısına çıkan gizemli ve korkutucu bir
yabancı olan Nate Huckley küçük kızı Sarah’nın peşindedir. Gerçeküstü bir
dünyada olanları anlamlandırmaya çalışan Jack, kızının ortadan kayboluşuyla bir
anda baş şüpheli olur. Kızını kaçırmakla suçlanan Jack’in artık tek bir şansı
vardır: Olayların arkasındaki yüzlerce yıllık gerçeği açığa çıkarmak
“Gerçekten
korkuyu hissetmek isteyen okurlar bu romana bayılacaklar, öyle ki ışıkları
yakmaya kendilerini mecbur hissetseler bile.”
Publishers
Weekly
“King’e
benzetilen ya da Koontz’a yakın bir üslubunun olduğu iddiasını taşıyan birçok özet görüyorum
ve bunlara şüpheyle yaklaşıyorum. Fakat bu kitap için durum farklı, bu iddia
gerçek.”
A Goddess
of Literature
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder