Kitap günümüz ve geçen ilkbahar olarak iki zaman
diliminde yazılmış. İki çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu doğduktan 57
saat sonra kaybetmesinin ardından, bir nevi aile içinde yaşanan kederi
anlatmakta.
Ricky ve John
bebeklerini kaybedip acısını yaşadıktan sonra tekrar normal bir hayata
döndüklerini sanıyorlar. Aslında hiçte öyle değil, herkes bebeğin
acısını çekerken ortada konuşulmayan ve paylaşılmayan bir yas olarak
kalıyor. Anne ve baba ölen çocuklarının yaslarını içlerinde yaşarken
diğer iki çocuğu ihmal ediyorlar. En çok ailenin küçük kızı Biscuit için
üzüldüm, ölen kardeşinin ruhu huzur bulsun diye elinden geleni yapmaya
çalışıyor. Abisi Paul ise kendi halinde. John’un başka bir kadından
olan kızı Jess ise başka bir muamma, ama kitap sonunda aile yine onun
acısı ve kederi ile bir araya gelerek bir şeyleri yenmekte.
⚜
Kitapta
karakterlerin arasındaki bağlantıda bir sorun vardı ya da yazar böyle
bir kaybın aile içindeki durumunu anlatmak istemişte olabilir. Aradaki
duyguyu sanırım tam yakalayamasam da yazar herkesin acısını kendi
yaşadığı bir keder anlatmak istemiş, kimse diğerinin acısına ortak
olmadan paylaşılmayan bir keder…
⚜
“Acısını yaşamayı bir yana bırakın fark etmediğimiz birine ulaşmak mümkün müydü?”
⚜
“Kederi her hâlükârda kabul edebilirdi. Yas tutmak. Öfke değildi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder