Alacakaranlık serisi, Providence Üçlemesi, Öngörü
serisi, Tanrıça Serisi gibi fantastikleri okumuş biri olarak diyorum ki;
olmuş bu kitap 👌😏
Kitapta aydınlık ve karanlığın savaşına tanık
oluyoruz. Muhafızlar aydınlık tarafı korurken, karanlık tarafın
kötülüğünü yayan Ariellerle de savaşmak zorundalar. Hepsinin kendine
özel güçleri ve lanetleri var. Özellikle aydınlık tarafın güç toplaması
için beslenmesi gerektiği lanetleri çok yaratıcıydı, aydınlık ve
karanlığın birbirinden ayrılmayan ikili olduğunu bir kez daha gördük.
Kevin
bir Ankaar, sonsuz yaşam sahibi olan ve var olan her şeye hükmedebilen
baş muhafız ama aşka inanmadığı için kendisine müjdelenen ruh eşini
kabul etmiyor. Ama aşk bu hiçte göründüğü gibi basit değil maalesef.
Kevin ruh eşi Erica’yı bulup aşk onun özünü ele geçirince o koca baş
muhafız bir tutsağa dönüşüyor. Ve Erica eşi benzeri bulunmadığı için
karanlık taraf onu istiyor. Kitapta da olaylar bundan sonra iyice
hareket buluyor. Konseyler, lanetler, kahenetler derken kitap bir
merakla bitiyor.
Kitabı okurken
hep aklıma yazarı geldi, sanırım fantastik bir kitap ve isimler yabancı
olduğu için olabilir. Fantastik yazarlara her daim ayrı bir hayran
kalmışımdır çünkü kurgu, karakterler, fantastik güçleri bir kalıba
oturmak ayrı bir maharet ve zekâ örneği bana göre. Kitap kurgusu
gerçekten çok güzeldi, olaylar biraz hızlı gelişip, hop ne oluyoruz
desem de fantastiklerde ki aşk ve aile bağları çok güçlü oluyor.
İkinci kitapta karakter özelliklerinden çok biraz daha doğa üstü olaylar istiyorum sevgili yazarım, beklenti tavan yani 🙈
Yüreğinize, kaleminize sağlık @ozgeerkin
💖
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder