19 Temmuz 2015 Pazar

Geçmişin Karanlık Yüzü - Stuart Woods

Zor bir kadınım
ve artık bir süreliğine durmak,
az da olsa nefes almak istiyorum.
Fakat bunu gerçekleştirmem
mümkün mü, onu hiç bilmiyorum…


"Bu kitap tam bir heyecan fırtınası. Zor bir kadının kararlarına siz de ortak olacaksınız."
Publishers Weekly

"Sayfaları birbiri ardına, en akıcı haliyle dizmeyi başarmış bir yazar. Her sayfasında yeniden heyecanlanacaksınız."
Booklist

"İşler hiç bu kadar karışmamıştı. Stuart Woods, gerilim edebiyatının çok
büyük ustalarından biri."
Barnes and Noble

"Stuart Woods'un karakterleri can yakıyor. Geçmişin Karanlık Yüzü, bu kadar güzelliği içinde barındıran ender romanlardan biri."
New York Times 
Sayfa Sayısı: 386
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Martı Yayınları
=========================================================================

İşte yine bir polisiye kitap.
Tess Gerritsen'in anlatım tarzına çok benzettim.

Konusuna gelince; Holly CIA da çalışmaktadır, mecbur kaldığı bir tatile çıkar ve eski nişanlısının ona bıraktığı eve geri döner. Burada kadınlara tecavüz edip öldüren bir seri katil vardır ve bu katilin kendisine saldırmasıyla olayların içinde bulur kendini.

Kitabın ortalarına geldiğimde iki kişiden süphelenmiştim ve sonlarına doğru birini eledim kafamda. Ve seçtiğim kişi sonunda katil çıktı. Sanırım polisiye kitapları fazla okuyunca sonucunu da tahmin edebiliyorsun. Birde kitapta erkekler sürekli nefis yemekler yapıyorlar, insanın karnı acıkıyor =)

18 Temmuz 2015 Cumartesi

Fatma Erdek - Melekler Zamanı

Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir.

Aşk; herkesin yüreğindeki boşluğa göre şekillenen, herkesi farklı bir yerden vuran, herkesi başka bir iman ve ibadetle dolduran, öylesine sınırsız ve öylesine belirsiz bir kavramdı ki.

Aşk bir evrendi. Sonsuzluğun içinde, milyarlarca tür barındıran, kimi ateşten, kimi ışıktan, kimi dumandan, kimi yeşilden, kimi beyazdan, kimi sudan, kimi topraktan...

Milyonlarca farklı yıldız, canlı, cansız ve bilinmezden oluşan evren kadar zengin... Milyonlarca şarkıya, şiire ilham olacak kadar bereketli...

Kimine umut getirecek kadar parlak. Kimini umutsuzluğa mahkûm edecek kadar karanlık. İşte bu kadar değişken, bu kadar tanımsız bir şeydi aşk...

Bir tek, tarafları net ve değişmezdi. Bir "seven" bir de "sevgili..."

Yusuf ve Yesra... İki kardeş...Tek can... Ve onları ayıran babaları... Küçük Yusuf'u tarikatın emrine gönderirken, gencecik Yesra'yı yaşlı tarikat liderine eş olarak verir.

Sonra...

Sonrası mücadeleci Yusuf'un tarikattan kaçışı ve Barlas oluşu. Hayatı keşfi . Mucizelerin ona getirdiği hayatının melekleri Nesil ve Ekin. İç içe geçmiş, soluk soluğa okunan bir adamın iki hayat mücadelesi. Yesra ve Yusuf'un yürek burkan, sarsan hikâyesiyle irkilecek, Nesil ve Barlas'ın aşklarıyla yaşamın ne denli bir mucize olduğuna tanıklık edeceksiniz...
Sayfa Sayısı: 554
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınlar
=========================================================================

Neden daha önce alıp okumamışım ki ben bu romanı.

Fatma Erdek'in kalemini çok sevdim.

Öyle hüzünlendim öyle duygulandım ki okurken.Küçük Yusuf'a mı üzeleyim yoksa Barlas'ın haline mi bilemedim... Okurken aklım bıraktığım sayfa da kaldı, devamını rüyalarımda ben şekillendirdim diyebilirim.

İki hayat arasında sıkışıp kalan bir adam ve ona ışık olmak üzere gönderilmiş bir çocuk ve bir kadın... Ben çok sevdim kitabı mutlaka okuyun derim.

14 Temmuz 2015 Salı

Öksüzler Treni - Christine Baker Kline

Bazen içinizdeki çocuk geçmişinizde hapsolur ve siz o çocuğu kurtarmak için tüm umutlara sımsıkı sarılırsınız…

Binlerce çocuk düşünün, ya ailesini hiç tanımamış ya da ailesini kaybetmiş. Kimsesiz çocukları düşünün, gülen gözleriyle size bakan. Tek istedikleri sıcak bir yuvayken, tek umutları ise onları bilinmeyen geleceklerine taşıyan Öksüzler Treni'dir.

1929 yılı Amerika'sında Vivian Daly de o trende yolculuk eden çocuklardan sadece biridir. Küçük yaşta hayatın zorluklarıyla karşılaşan Vivian, bir şekilde kaderine yön vermek zorundadır. Bunu gerçekleştirme gücünü de ona nereden geldiğini hatırlatan aile yadigârı kolyesinde bulacaktır…

On yedi yaşındaki Molly Ayer, son şansını da tüketmek üzere olduğunun farkındadır. Ona bakmakla yükümlü olan aileyle arası iyice açılan Molly'nin tek şansı, kamu hizmeti adına doksan bir yaşındaki yaşlı bir kadının çatı katını temizlemeye bağlıdır. Molly bu işi gönülsüzce yapacak olsa da aslında o yaşlı kadınla ne kadar çok ortak yönleri olduğunu yaşayarak öğrenecek ve geçmişte hapsolan ruhlarını özgür bırakma yollarını onunla birlikte keşfedecektir.

Öksüzler Treni ikinci şansları, beklenmedik dostlukları ve bizi kim olduğumuzu keşfetmekten alıkoyan sırları barındıran muhteşem bir roman.

"Sürükleyici… Bir eve ait olma hissini arayan iki kadının yürek burkan hikâyesi."
-Publishers Weekly-
Sayfa Sayısı: 368 
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları
=========================================================================

Okurken karektere üzüldüğüm, "yazık ya" dediğim hikayelerden.

Öksüzler Treni 1850-1900lü yıllarda gerçekten var olmuş bir tren.
Kimsesi olmayan çocukları bu trene toplayıp kasaba kasaba gezdirip aile bulmaya çalışıyorlar.
Tabi aileler genelde kendilerine iş yapabilecek bedava çalışabilecek çocuklar aramakta.
Sefalet, açlık, hakaret, dayak, tecavüz girişimi daha 10 yaşlarında olan bir kızın yaşadığı travmayı düşünün...
Bu kitabı okurken elinizden bırakmak istemeyeceksiniz...
O küçük kıza yardım etmek isteyeceksiniz.
Hiçbir çocuğun böyle acılar çekmesini istemeyeceksiniz...

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Çalıkuşu - Reşat Nuri Güntekin

93 yıl önce yazılmış bir eser, 45 yıllık bir kitap. 
Kimilerinin bayılarak okuduğu kimilerinin ise klasik Türk romanı diyerek okumaya gerek duymadığı bir eser. 
90 küsür yıl önce yazıldığını düşünmeyen için evet basit gelebilir ama o devir için bence mükemmel bir eser. 

Ben sevmiştim çeşit çeşit ismi olan:
Feride'yi
Çalıkuşu'nu
Gülbeşeker'İ
İpekböceği'ni... 
Konusu hala aklında olan nadir kitaplardan birisidir. Bulursanız okuyunuz bence...

11 Temmuz 2015 Cumartesi

Kötü Çocuklar Serisi

Yetişkin kategorisinde olan "Kötü Çocuklar" tek bir ağızdan değil iki ana karakterin ağzından anlatılarak yazılmış, bu yönden kitapları çok sevdim. İçeriği okurken rahatsız etmiyor, gayet okunabilecek düzeyde. 3. kitapta yakında çıkar sanırım.

10 Temmuz 2015 Cuma

Günaydın

Kitap, hem yazan için hem okuyan için, içindeki karanlıktan dışarı çıkaracak bir kapı sunuyorsa kitaptır.

4 Temmuz 2015 Cumartesi

Yıldız Tozu - Priscille Sibley

Bir aşk, kaç hayat eder?

Başarılı cerrah Matthew Beaulieu'nun bildiği tek hayat, çocukluğundan beri âşık olduğu kadın, yani Elle'dir. Ne var ki böyle büyük bir aşk için bile her şey tozpembe değildir. Elle ve Matt ne kadar isteseler de bir türlü evlat sahibi olamıyordur. Çünkü Elle'in hiçbir hamileliği sağlıklı bir şekilde sonlanmaz.

Ancak kaderin kötü sürprizleri bununla da sınırlı kalmayacaktır. Matt'in tüm dünyası Elle'in kaza geçirdiği haberiyle yıkılır. Bitkisel hayata giren Elle, sağlıklıyken açıkça bu şekilde hayatta tutulmak istemediğini belirtmiştir. Fakat Matt'in biricik aşkının isteğine rağmen onu hayatta tutmak için çok önemli bir nedeni vardır: Elle bir kez daha hamiledir.

Aynı bedendeki iki ayrı hayat, aynı kalpteki iki ayrı sevgi. Artık Matt yüreğini parçalayan o sorunun cevabını vermek zorundadır. Canından çok sevdiği eşi mi? Yoksa evladı mı?

Yıldız Tozu, uzun süre hafızalarınızdan silinmeyecek bir başyapıt. Okurken gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız.
Sayfa Sayısı: 464
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları
 Kitaplar hep güzel şeyleri anlatacak degil ya bu kitapta hüznü anlatıyor. (Gerçi yazar sürekli farklı zaman dilimlerin de dolaşmasa daha iyi olacakmış)
Sonlarına doğru okurken gözlerim doldu,
Sevmek, kaybetmek, zor bir karar vermek... Bir aşk, kaç hayat eder?


Bebek sahibi olmak isteyen bir çift ve bu uğurda ne kadar çok çaba harcadıkları ne kadar zorluklarla uğraştıkları ama hep bir engele takıldıklarını o kadar duygusal bir biçimde anlatıyor ki, üzülmemek elde değil.

3 Temmuz 2015 Cuma

Cennetin Rengi - E.V. Mitchell

Sophie Duncan herkesin hayalini kurduğu bir hayatı yaşıyordur. Başarılı olduğu bir işi, mutlu bir yuvası ve bu yuvayı neşesiyle taçlandıran bir de iki yaşında kızı vardır. Ancak bir gün aldığı bir haberle tüm dünyası altüst olur. O zamana kadar yaşadığı hayatın bir yalandan ibaret olduğunu anlayan Sophie, artık kaderini karşılama vaktinin geldiğinin farkındadır. Yok saydığı annesiyle yüzleşerek geçmişindeki sırların kilidini açacaktır. Ve öyle bir an gelecektir ki gerçekten yaşamakla sevmenin ne demek olduğunu doğaüstü bir olayla keşfedecektir.

Cennetin Rengi her zaman umut vardır dedirten muhteşem bir hikâye. Aşkın gücünü, kendini yeniden keşfetmeyi, kalp kırıklığını ve iyileşmeyi anlatan bu romanı okurken, sayfaların akıp gittiğini anlayamayacaksınız. "Bu kitap tam anlamıyla yürek burkuyor." Romantic Times




Sayfa Sayısı: 336 
Baskı Yılı: 2013
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları

Kitabın başından itibaren duygu selinin yüklü olduğu güzel bir hikaye. 
Okurken üzüleceksiniz, yazık bu kadına diyeceksiniz... 
Bir insana bu kadar üzüntü fazla, kitaptaki olayları yazıp kitap ile ilgili hevesinizi kırmak istemiyorum ama çok güzel ve duygusal bir kitap.

2 Temmuz 2015 Perşembe

Yaramaz Çocuk- Dilek Tarıncı




        "Ve ateş kül oluncaya dek yanmaya devam etti. Su ise buhar olacağını bilmesine rağmen savaşından vazgeçmedi."


       Masal on sekiz yaşını doldurduğunda kaldığı yetimhaneden ayrılmak zorunda kalmıştı. Bu arada eski yurt müdürü tarafından ona İstanbul'da bir kolejde burs ayarlanmıştı. Kendine kalacak bir yer bulması gerekiyordu artık. Bir  yandan da
       İstanbul'a geldiğinde etrafında ilgiyle dolaşan insanlar ve karşısında köle olacak bir beyaz atlı prens hayal ediyordu.
      Ancak ne yazık ki hayat masallardaki gibi değildi. Zaten "Bir varmış bir yokmuş" yerine "Lanet olsun!" ile başlayan bir masaldan ne beklenir ki?
     Masal, karşısına çıkan, sırlarla dolu, karanlık Rüzgar'ın gizemini çözmeye çalışırken kendini ona aşık buluverecekti.






    Kitabımızın ana karakteri olan Masal on sekiz yaşına girdiği için yetimhaneden ayrılıyor. Yeni okulunun ilk gününde görmemesi gereken gereken bir görmemesi gereken bir şeyi görür ve başına gelenlere katlanmak zorunda kalır.


 Kitabımızın diğer ana karakteri olan Rüzgar ise okulun kötü çocuğudur. Bütün kızların gözü Rüzgar'dadır ama onun gözü Masal'dan başkasını görmez.


Rüzgar ve Masal kitabın başlarında sevgili numarası yaparlar tabi bu ne kadar numaradan olursa.


 Wattpad çıkmış bir kitaptır. Klasik "İyi kızlar kötü çocuklardan hoşlanır." teması ele alınmış.
Kitabın en güzel yanı ise çilek kokulu olmasıdır. Ne alaka diye bilirsiniz bunu da kitabı okuyarak öğrenebilirsiniz.


  Masal Rüzgar'ı karanlıktan kurtarabilecek mi ? Yoksa kendisi mi karanlığa teslim olacaktır.

Semerkant - Amin Maalouf



Titanic'te Rubaiyat!
Doğu'nun çiçeği Batı'nın çiçekliğinde!
Ey Hayyam!
Yaşadığımız şu güzel anı görebilseydim!"

Amin Maalouf, "Afrikalı Leo"dan (YKY, 1993) sonra bu kez Doğu'ya, İran'a bakıyor. Ömer Hayyam'ın Rubaiyat'ının çevresinde dönen içiçe iki öykü...
1072 yılında, Hayyam'ın Semerkant'ında başlayan ve 1912'de Atlantik'te bit(mey)en bir serüven...
Bir elyazmasının yazılışının ve yüzlerce yıl sonra okunurken onun ve İran'ın tarihinin de okunuşunun öyküsü / tarihi...



***********************************************************************************

Edebiyat dersinde ilgilenmediğim Ömer Hayyam şiirlerini sevmeye ve tarih dersin de aklımda kalmayan Hasan Sabbah'ı bu kitapla tanıdım diyebilirim. İçinde 2 farklı hikayeyi barındırıyor. 
Her sayfasını heyecanla okuduğum anlatımı akıcı ve akılda kalan çok güzel bir kitap. 
Nereden nereye dedirtiyor insana.

Ve kitaptan bir alıntı:
-Tiranic güvertesinde Rubaiyat! Batının gözbebeği dogunun nadide çiçeğini taşıyor! Hayyam, bize nasip olan şu güzel anı keşke kalkıp görebilseydin!

Paranoya - John Rector

John Rectorun karanlık ve büyüleyici psikolojik gerilim romanı Paranoyada, Çiftçi Dexter McCray hem şüpheli hem dedektif oluyor. Sorunlu geçmişinden kaçmaya çalışan bu adam, evi terkeden karısını ölümle tehdit ettiğinin ertesi günü mısır tarlasının yanındaki kavak korusunda genç bir kızın cesedini bulur. Masumiyetini kanıtlama umuduyla gerçeği tek başına aramaya çıkar. Şimdi, ailesinden ve arkadaşlarından ayrı ve cinayet sırasında nerede olduğunu kanıtlayacak bir mazeretten yoksunken dağılmış bir hayatın parçalarını toplamasında ona yardım edebilecek tek bir kişi vardır: Ölü kızın kendisi Rector, hikâyenin ve Katil kim? tarzının karmaşıklığını anlamış, okuyucularını hem akılda kalıcı hem de huzursuz edici bir yolculuğa çıkarıyor...


Çetin, karanlık ve akıcı bir macera... Harika bir anlatım.
- David Peoples

Paranoya, çağdaş romana unutulması güç, yeni bir ses getiriyor. John Rector, aldatıcı bir zarafetle her satıra karanlık bir titreşim kazandırmış. Baştan çıkarıcı türden bir psikolojik gerilim... Tek kelimeyle bayıldım!
- Sean Doolittle

John Rector, hasat zamanındaki bir traktör gibi ruhunuzu yarıp geçecek, fena halde sürükleyici bir roman kaleme almış. İyi kurgulanmış ve karanlık bu roman, okuyuculara deli bir adamın zihnine giriş bileti kesiyor. Paranoyaya kapılırken gelecek şoklara hazırlıklı olun.
- Suspense Magazine


Kitap yorumunu okuyarak aldığım bir kitap, ama ben o yorumda ki heyecanı kendim okurken yakalayamadım. Psikolojik gerilim romanı olmasına rağmen beni pek etkilemedi. Okumasam da olurmuş dediğim kitap oldu kendisi. Sanırım bu gerilim ve polisiye gibi romanlar bana göre değil. Ya da kitabı bitirmem uzun sürdü ondan belkide pek bir zevk alamadım kitabı okurken. 


Aşk Adında Hayat - Michael Lee West

Gerçek aşkı bulmak mı, yoksa ondan kaçmak mı daha kolay?

Teeny Templeton, sonunda kaderin ona da güldüğünü düşünmektedir. Evlenecektir, kendi düğün pastasını kendisi yapacaktır ve o sıkıntılı geçmişini ardında bırakacaktır. Ta ki nişanlısını kendi evlerinin şeftali bahçesinde iki kadınla yakalayana kadar… Hem de çırılçıplak bir haldelerken…

Bu skandalın ardından düğünleri iptal olur. Ne var ki Teeny’nin başına gelenler bununla sınırlı kalmayacaktır. Nişanlısı bu olaydan birkaç gün sonra ölü bulunur ve herkes Teeny’nin suçlu olduğunu düşünür.

Tek umudu, artık başarılı bir avukat olan ilk aşkı Coop O’Malley’dir. Ancak onunla yüzleşmek demek, geçmişle de yüzleşmek anlamına gelmektedir. Peki, Teeny başına gelenlere rağmen kalbinin sesini dinleyip karşısındaki bu adama yeniden güvenebilecek midir?

Sıkıntıların bir şekilde güzelliklere yol verdiğini gösteren Aşk Adında Hayat, eğlenceli dili, müthiş kurgusuyla kalbinizi fethedecek. 


 
Baş karakter Tenny Templeton, öldürülen bir nişanlı, avukat olmuş ve aşkları yarıda kalmış bir sevgili ve bu sevgilinin geri dönen karısı... 
Aşk, romantizm, komedi, aksiyon ve geçmişin bir araya toplandığı bir hikaye. 
Ben kitabı çok sevdim kesinlikle okuyacaklar listesine eklemelisiniz.


1 Temmuz 2015 Çarşamba

Düşlerin Ötesinde - Susan Gloss

Geçmişin acıları, aslında düşlerinizin ötesine açılan bir kapı olabilir mi?

Bazen eski bir bavula sığar bütün kalp kırıklıklarımız. Sararmış bir gelinlik anlatır yarım kalan hayallerimizi. Minicik bir kolye ucu sarıp sarmalar geçmişten kalan gözyaşlarımızı. Violet Turner'ın İkinci Şans adlı butiğinde sattığı her eski eşyanın da işte böyle bir hikâyesi var. Kocasından yeni boşanmış olan Violet, kalbindeki boşluğu yıllardır hayalini kurduğu butiği işleterek doldurmaya çalışmaktadır. Ancak tam da kaderin ona gülmeye başladığını düşündüğü günlerde butiğini de kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelir.

Violet'in yolu nişanlısı tarafından terk edilen, üstelik beş aylık da hamile olan genç April ve geçmişinin acılarıyla baş etmekte zorlanan Amithi ile kesiştiğinde üçü de hayatın onlara yepyeni sürprizler hazırladığından habersizdir. Bu üç kadın fedakârlığın, affetmenin ve aşkın büyüsüyle düşlerinin ötesine açılan kapıyı aralayacaktır.

Düşlerin Ötesinde, en büyük fırtınaların sonunda doğan güneşe inananların hikâyesi. Kalplerdeki her yaranın bir merhemi olduğunu size bir kez daha hatırlatacak olan bu sıcacık öykü adeta içinize işleyecek.
Sayfa Sayısı: 344 
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Arkadya Yayınları

Beni hep bu duygusal hikayeler mahvetti :-) Yeni bir hayata başlayan Violet ve ikinci el dükkanı sayesinde tanıştığı biri genç biri orta yaşta olan hayal kırıklıkları yaşayan iki kadın. Bu üç kadının kesişen hayatları ve hayata tutunma çabalarını anlatan güzel ve duygusal bir hikaye. 
 
Ben sevdim umarım sizde seversiniz.

Yeni Kitap ---> DOĞUŞTAN ÇAPKIN │SUSAN ELIZABETH PHILLIPS

DOĞUŞTAN ÇAPKIN │SUSAN ELIZABETH PHILLIPS

Bomboş bir otobanda muhteşem bir futbolcu, kunduz kostümlü bir kadın…
İşte, hayat bu kadar komik olabilir.

Yol kenarında başsız bir kunduzun yürüdüğünü görmek her gün karşılaşılabilecek bir manzara değildir. Chicago Stars’ın oyun kurucusu Dean Robillard’ın destansı yaşamında bile... Dean yeni spor arabasının frenlerine asılıp kunduzun yanında durur ancak kunduz, kocaman kuyruğu sallanırken küçük, sivri burnunu havaya dikerek yoluna devam eder. Hem de tam gaz.
Çünkü kunduz çok öfkelidir…
Bu kesinlikle bir dişi kunduzdur çünkü başının olması gereken yerde, terle ıslanmış, koyu renk, atkuyruğu saçlar görünmektedir. Kendi sıkıcı yolculuğunda aklını dağıtacak bir şey için yanıp tutuşan Dean kapıyı açıp Colorado’ya giden yola adım atar…
Eğlenceli, romantik ve dokunaklı… Doğuştan Çapkın unvanını kaybetmek üzere olan bir altın çocuk ile kendinden başka kimseye güvenmemesi gerektiğini öğrenmiş, cesur bir kadının unutulmaz aşk hikâyesi. “Keskin bir zekâ ürünü, sürükleyici, romantik ve seksi bir hikâye.”
Chicago Tribune

Özgün Adı: Natural Born Charmer
Çeviri: Selim Yeniçeri
Tür: Romans
Sayfa: 432
Satış Tarihi: 08 Temmuz 2015

Herkese Merhaba...







 Herkese merhaba...

Biz kitaplara gönül vermiş iki kişiyiz.
Şuan instagram da aktif olarak okuduğumuz kitapların paylaşımını yapıyoruz ama orada yazım alanı ve görsellik yetersiz olduğu için blog açmaya karar verdik. O kadar küçük alan hangi kitap severe yeter zaten.






Okuduğunuz kitapları paylaşmaktan, fikir alışverişinde bulunmaktan, yeni çıkacak olan kitaplar hakkında konuşmaktan, kitap kokusundan hoşlanıyorsanız o zaman bize katılmalısınız.