“Babam ne ve neciydi? Bilmiyorum. Gümüş topuzlu bastonu,
sarı çantası, hasırlı kırmızı fesi, bilhassa bana bakarken mutlaka
çatılan kaşlarıyla o, benim için, iri gövdeli bir korkudan ibaretti.
Onun çatık, simsiyah kaşları... Babam bir dev kadar kocaman ve
kuvvetliydi!”
.
Yokluğu,
sevgisizliği ve yoksulluğu bütün gerçekliği ile gündelik hayata
yansıtmış olan yazar ekonomik durumun hem ailenin hem de bireyin
üzerinde nasıl bir ruh hali yaratıp etki ettiğini çok sade bir dille
kaleme almış.
Bir türlü oğluna
sevgisini gösteremeyen bir baba ne yaparsa yapsın onun gözüne giremeyen
bir oğulu okurken bu kadar kısa bir roman içerisinde karmaşık duyguları,
ruh analizlerini, babaya olan korkuyu öyle başarılı aktarmış ki hem
bir çocuğun hem de bir gencin gözünden okumak insanı farklı dünyalara
götürüyor. .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder