İnsanlığın karanlık bir çağının kapanması ile öne
çıkan bir isim. Bir bilim insanı, mimar, 20. yüzyıl askeri teknolojilerine
kendi gününden bakan bir dahi. Botanikten fabllara, anatomiden gebeliğe kadar
uzanan bir ilgi alanı. Rönesans akımını isminde kişileştirmiş bir insan.
Aileden gelen noterlik geleneği ile yaptıklarını kayıt altına alan,
keşfedildikçe insanı daha da şaşırtan, bilginin ve sanatın hemen hemen her
kolunda varlık gösterebilmiş, geleceği öngörebilmiş, sanatı ile insanları
fethetmiş ve adını insanlık tarihinin en önemlileri arasına yazdırmış biri:
İşte Leonardo da Vinci.
Bu kitapla, sanat tarihçisi Joost Keizer ve illüstratör Christina Christoforou, sanatçının hayatına, bilinmeyenlerine, sanatına ve vizyonuna yepyeni bir
kapı açıyor.
Joost Keizer, Hollanda’daki Groningen
Üniversitesi’nin sanat tarihi programında yardımcı doçent ve küratöryal
çalışmaları programında direktördür. Michelangelo, Leonardo da Vinci, Albrecht Dürer
ve Pierodella Francesca gibi birçok sanatçı hakkında yayımlanmış çalışmaları
vardır.
Çizer Christina Christoforou ise Londralı bir sanatçıdır. The New York Times, Penguin Publishing ve Yunanistan Ulusal Tiyatrosu için çalışmalarda
bulunmuş, iletişim tasarımı konusunda eğitmenlik yapmıştır.
Bir
yazar, bir heykeltıraş ve özellikle renkleri kullanışı ile ünlenen bir ressam, sembolizm
akımının önemli ismi. Bir ansiklopedi bilgisinden daha fazlasını, kendi
deyimi ile yaşamın daha derin gizemlerini sezip
bulmak için varlıkların görünüşünün altındakileri görebilen bir hayalperest...
Damarlarında İnkaların ve Güney Pasifik Adaları yerlilerinin kanlarının
aktığını iddia eden, işini ve ailesini bırakıp sanatı uğruna kendini sürgüne
mahkûm eden, Tahitililerin mistik dünyasında yer edinmeye çalışan bir sanatçı…
Yakından tanıdıkça daha fazla şaşıracağınız bir ressam: İşte Gauguin.
Sanat tarihçisi George Roddam’ın
bilgi birikimi ile ödüllü çizer Sława Harasymowicz’in
bu kitaba özel çizimleri birleşiyor ve “ilkellik” arzusuyla teselliyi sanatta
arayan Gauguin’in eserlerinin üzerindeki sırlar birer birer aydınlatılıyor.
George Roddam, Birleşik Krallık ve
Birleşik Devletler’deki üniversitelerde sanat tarihi dersi vermektedir.
Araştırmaları öncelikli olarak Avrupa modernizmlerine odaklanır ve bu konuda
sayısız makale yayımlamıştır.
Çizer
Sława Harasymowicz ise Arts
Foundation Bursu’na (2008) ve Victoria ve Albert Müzesi Çizim Ödülü’ne (2009)
layık görülmüş, Polonyalı bir sanatçıdır. Projelerinin arasında 2012 yılında
yayımlanan The Wolf Man’in (Kurt
Adam, Sigmund Freud’un en ünlü vakasının çizgi romanı) ardından, Londra’daki
Freud Müzesi’ndeki tek kişilik sergi ve Krakow Entografya Müzesi’ndeki tek
kişilik sergi (2014) yer alır.
Dünyanın en bilinen bıyıklarından birinin sahibi, genel kültür bilgisi olarak adı sayılan bir ressam… Ancak meraklı gözler için o bundan çok daha fazlası. Kendi olmakla gurur duyan, dikkat çekmek için elinden gelen her şeyi yapan, siyasi görüşleriyle kimi zaman sanat dünyasını öfkeden deliye döndüren, yaratıcılığıyla herkesi büyüleyen, kimilerine göre deli, kimilerine göre dâhi, kimilerine göre ukala. Sanatın bu uçarı çocuğunun pek de bilinmeyen hayatını merak edenler için karşınızda İşte Dalí.
Sanat tarihçisi Catherine Ingram ve bu kitaba özel
çizimleri ile Andrew Rae, Dalí’nin
her anıyla insanları şaşırtmayı başaran hayatını okuyucuyla buluşturuyor.
“Gerçeküstücülük oyunbazdır; İşte Dalí kitabı
da gerçeküstücülüğün özünü ve felsefesini yakalamışa benziyor. Dalí’nin
eserleri Port Lligat’taki, abartılı partilerin yapıldığı ve sanatçının
hayatındaki önemli anlara ev sahipliği yapan fantastik evinin çizimleriyle yan
yana. İlham kaynakları ve olaylar anlaşılır ve eğlenceli bir üslupla ele
alınmış. Dalí’nin hayatı ve sanatı birbirinden ayrılmaz bir bütündür, Catherine
Ingram kendisi de bir sanat eseri olan kitabında bu
ikisinin kusursuz bir anlatısını sunuyor.”
Bryony Byrne, Aesthetica
“Ingram’ın yeteneği incelikleri görmedeki zekâsı, bizi bu sayede bir yandan Dalí’nin mücadeleleri ve birikimi ile tuhaf davranışları ve tartışmalı fikirleri arasındaki kesişmeleri görmeye davet ediyor. Hayatını kendi yaratıcılığının haz değirmeninde geçiren bu tuhaf adama bir tür sempati duymamızı sağlıyor.”
Maria Popova, Brainpickings
Catherine Ingram, bağımsız bir sanat tarihçisidir. Courtauld Institute
of Art’a 19. yüzyıl sanatı üzerine tamamladığı yüksek lisans eğitiminden sonra
Oxford’daki Trinity College’da doktoraya başlamıştır. Doktorasını bitirdikten
sonra Oxford’da, Magdalen College’da Prize Fellow olarak görev almıştır. Ayrıca
Tate Gallery’de kurslar yönetmiş ve South London Gallery’de asistanlık
yapmıştır.
Çizer Andrew Rae ise Peepshow adındaki illüstratör kolektifinin bir üyesidir ve
animasyon alanlarında dünya çapında firmalarla çalışmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder